ses çıkarma organı ne demek?
- Çekirge ve ağustos böceği gibi bazı böceklerde vücudun çeşitli yerlerinde bulunan ve böceğe özgü ses çıkarmaya yarayan organ. Stridülasyon organı.
- Stridulating organ.
- Organe stridulant
- Stridor: kazıma
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
ses resim taşıyıcı aralığı
- Belli bir olukta, ses taşıyıcı dalga ile resim taşıyıcı dalganın yinelenimleri arasındaki başkalık.
- Sound carrier relative to vision carrier.
- Frequenzabstand zwischen Bild- und Tonträgerfrequenz
- Écart entre porteuse son et porteuse vision
çıkarma
- Çıkarmak işi.
- Düşman kıyılarına gemi, bot vb.nden asker indirme, asker çıkarma.
- Dört işlemden biri, çıkarmak işlemi, tarh.
- Kullanılmış filmi işlemeliğe göndermek üzere alıcıdan alma. Sinem./TV
- Bir oyunluktan, filmden ya da televizyon izlencesinden sözcükleri, görüntüleri ya da bir parçayı, kullanılmaması için, alma.
- Deduction.
- Subtraction.
- Elimination.
- Belch.
- Cancel.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sesses resim taşıyıcı aralığıses 1394ses absorpsiyon katsayısıses açısındanses ahengises aksettiren cihazses aktarmasıses alses alametlerisese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdreçıkarmaçıkarma birliğiçıkarma eğiliminde olançıkarma gemisiçıkarma harekatıçıkarma ile ilgiliçıkarma işaretiçıkarma kafesiçıkarma tepkimesiçıkarma vergisiçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabı