servitude in gross ne demek?
- Şahsi irtifak
şahsi
- Kişiye ait, kişiyle ilgili, kişinin malı olan, kişisel, bireysel, özlük
- Kişisel
Personal.
Private kişisel.
Private.
In genere.
Several.
Subjective.
Respective.
servitude
- Ağır ceza
- Hizmetkarlık
- Esaret, bağımlılık
- Kulluk, kölelik
- Ceza olarak verilen iş mahkumiyeti
- İrtifak hakkı
servitudes
- İrtifak hakları
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
gross
- Kazanmak, hasılat yapmak
- Berbat
- Çok şişman
- Kaba, görgüsüz
- Brüt para toplamı, brüt olarak (belirli bir miktar para) toplamak
- Gayri safi (miktar/ağırlık)
- Göze batan veya tahammül edilmez (kusur, hata)
- Brüt
- Küme, hepsi, bütünü
- Iri, kalın, kaba, büyük