serinlemek için asılan ıslak hasır ne demek?
Tatty.
serinlemek
- Hava serin bir duruma gelmek, hafifçe soğumak, serinleşmek
- Hafif soğukluk duymak.
- Biraz avunarak ferahlamak.
Become cool.
Become cooler.
Cool.
Freshen.
Freshen up.
To cool.
Get cool or chilly.
serinleme
- Serinlemek işi.
Cooling.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
In the cause of.
So as to.
alan
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
- Yüz ölçümü.
- Bir çalışma çevresi
- Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
- Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey