serbest besleme ne demek?
- Sınırsız besleme.
Ad libitum.
sınırsız
- Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz.
- Pek çok, sonsuz
Borderless.
Boundless.
Immeasurable.
Measureless.
Absolute.
Illimitable.
Infinite.
Plenary.
serbest bırakan
Emancipatory.
serbest bırakarak
Freeing
besleme
- Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek
- Beslemek işi.
- Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen.
- Bu düzenin sağladığı elektrik akımı ve gerilimler.
- Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akımları oluşturan elektrik düzeni
- Bir sürece gönderilen ham özdek.
Lead-in.
Supply.
Feeding.
Sustenance.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
serbest bırakanserbest bırakarakserbest bırakılmaserbest bırakılmışserbest bırakmaserbestserbest adamserbest alanserbest arka tekerlekserbest atışserbest atış bölgesiserbeserserbeceybserbehaserbendserbergserberinbeslemebesleme basınbesleme basıncıbesleme borusubesleme çekişibesleme deposubesleme gerilimibesleme gerilimi regülatörübesleme gibibesleme gözübeslembeslebesle kargayı, oysun gözünübesledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayıbeslek