sınırsız ne demek?
- Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz.
- Pek çok, sonsuz
Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde.
A. Haşim - Borderless.
- Boundless.
- Immeasurable.
- Measureless.
- Absolute.
- Illimitable.
- Infinite.
- Plenary.
- Shoreless.
- Without stint.
- Unconfined.
- Unstinted.
- Blanket.
- Bottomless.
- Broad.
- Cosmic.
- Cosmopolitan.
- Indefinite.
- Unqualified.
- Unreserved.
- Lacking a boundary.
- Broad / adj.
- Indeterminate.
- Without limits.
- Unmeasured.
- Unstinting.
- Untold.
- Unlimited.
- Unrestricted.
- Unbounded.
- Limitless.
sınırsız besleme
- Hayvanların iştahları olduğu sürece istedikleri kadar yem yemelerinin sağlanması, serbest besleme.
- Ad libitum
sınırsız bütçe yineleme yöntemi
- Bütçe dönemi sona erdiğinde hesapların kapanmayıp eski bütçe uygulamasının işlemler sona erinceye kadar devam etmesine dayanan bir bütçe dönemi hesap kapatma yöntemi. krş. sınırlı bütçe yineleme yöntemi
- Unlimited budget exercise.