sefalet getiren ne demek?
- Miserable
miserable
- Sefil, pek fakir
- Dertli, bedbaht, perişan
- Mutsuz
- Acınacak halde
- Zavallı
- Hasta
- Sefalet getiren
- Süfli, aşağılık, pek kötü
- Utanmaz
- Berbat
sefalet bölgesi
- Bk. çöküntü bölgesi
sefalet çekmek
- Yoksul ve perişan yaşamak.
- Starve.
getiren
- Bearer.
- Afferent.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sefalet bölgesisefalet çekmeksefalet dizinisefalet içinde yaşamaksefalet indeksisefaletsefalet mahallelerinin tasfiyesisefalet yuvasısefalete düşmeksefalematomsefalsefaladsefalaljisefasefa geldinsefa geldine gitmeksefa pezevengisefa sürmekgetirengetirgetir götür işigetirgötürgetirgötür dosyasıgetget a bad nameget a ball out of smthget a ball out of smth.get a bang on