sefahate dalmak ne demek?
- Dissipate
dissipate
- Boşa harcamak
- Çarçur etmek
- Gidermek, yok etmek
- Ziyan etmek
- Har vurup harman savurmak
- Dağıtmak, yaymak
- İsraf etmek
- Dağılmak
- Müsrif olmak
- Ziyan olmak, harcanmak
sefahate düşkün
- Voluptuous
sefahate meraklı
- Dionysiac.
dalmak
- Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- Bir yerin içine girmek
- Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek.
- Uyumak
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak.
- Cut into.
- Be wraped up in.
- Be lost in thought.
- Dive.