dal budak salmak ne demek?
- Karmaşık bir biçimde yayılıp genişlemek.
- Gelişmek, zenginleşmek
- Run riot.
dal
- Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
- Kol, bölüm, branş.
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube.
- Arka, sırt.
- Kol.
- Omuz
- Boyun, ense.
- Çıplak, yalın.
- Zaman belirten kelimelerin başına getirildiğinde kelimenin anlamını güçlendirir.
- Bk.Dalton
dal beden
- Dölütün dış dokusuna bağlı olarak gelişen dar omuzlu, basık göğüslü, ince ve uzun kemikli, boru biçimli bir beden yapısı.
budak
- Dalın gövde içindeki başlangıç yeri olan ve tahtalarda görülen yuvarlak koyuca renkte sert bölüm.
- Ağacın dal olacak sürgünü.
- Dal.
- Yaşayan ağaçta dalın gövde içinde kalması sonunda oluşan silindirsel sert bölüm.
- Bk. budak
- Ağaç gövdesinde tomurcuk çıkacak yuvarlak boğum.
- Dalın gövde içindeki sert bölümü.
- İnce ve küçük dal.
- Knot.
- Knob.
salmak
- Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
- İvedilikle yollamak, hemen göndermek
- Koymak, katmak
- Sürmek
- Uğratmak.
- Vergi yüklemek.
- Üzerine yürütmek.
- Saldırmak
- (Özdek, öğecik vb.) Işın, erke, tanecik demetleri verip göndermek.
- Release.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
daldal bedendal bloklarıdal blokudal gibidal gibi kalmakdal göçüdal gündüzdal ile sap arası köşedal öğledada capoda conversionda costa eritrokeratodermisida costa sendromubudakbudak çürüğübudak delgisibudak deliğibudak gözübudak kümesibudak makinesibudak matkabıbudak özübudak yeribudabuda dinibudacıkbudbud ı kutubbud ı zaviyevıbud stickbud u nebud