sefahat içinde yaşamak ne demek?
- Wallow in vice.
wallow
- Yuvarlanmak, çamurda yuvarlanmak
- Çamur içinde yuvarlanmak, ağnamak
- Kendini sefahate vermek
- Sallanmadan dolayı zor ilerlemek
- Çamurda yuvarlanma
- Hayvanın yuvarlandığı çamurlu yer.
sefahat
- Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık
- Eğlence
- Debauch.
- Debauchery.
- Dissipation.
- Dissolytenesss.
- Reckless extravagance with money.
- Profligacy.
- Squandering.
- Depravation.
sefahat alemi
- Saturnalia.
içinde
- Süresince, zarfında
- Ortamında
- ... ile dolu bir biçimde.
- Included.
- Inside of.
- Within.
- Inly.
- Therein.
- Inside.
- Among.
yaşamak
- (mecaz) Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
- (mecaz) Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
- (mecaz) Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
- Canlılığını, hayatını sürdürmek
- Sağ olmak.
- Varlığını sürdürmek.
- Oturmak, eğleşmek.
- Geçinmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak.
- Görüp geçirmek, başından geçmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sefahatsefahat alemisefahat düşkünüsefahate dalmaksefahate düşkünsefahate meraklısefahatle ilgilisefasefa geldinsefa geldine gitmeksefa pezevengisefa sürmeksefiçindeiçinde alçı bulunaniçinde bulunmaiçinde bulunulan geceiçinde dolaşmakiçinde kaybolmakiçinde kullanma kılavuzu var mıiçinde lenf bulunaniçinde olmakiçinde oturmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestir