save on ne demek?
- Tasarruf et
tasarruf
- Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- Tutum.
- Para biriktirme, artırım.
- Bir ekonomide belirli bir dönemde yaratılan gelirin tüketilmeyen, yani harcanmayan kısmı.
- Cari gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte kullanılmak üzere ayrılması
- Harcama. ~ nisâbı: harcama özgürlüğü (Verfügungsfreiheit). ölüme bağlı ~: ölüme bağlı harcama.
- İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sahib olmak. İdare etmek. Sahiblik. Kullanma hakkı.
- Provident.
- Saving.
- Economy.
save ones bacon
- Postu kurtarmak, paçayı sıyırmak, cezadan kurtulmak, ölümden kurtulmak
- Postu kurtarmak, paçayı sıyırmak, cezadan kurtulmak, ölümden kurtulmak (Yazılışı: save one's bacon)
save ones carcass
- Gövdesini korumak, kendini korumak, kendini tehlikeden kurtarmak (Yazılışı: save one's carcass)
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
save ones baconsave ones carcasssave ones facesave ones hidesave ones lifesave ones necksave ones own hidesave ones skinsave oneself troublesave a person fromsave allsave appearancessave assave exit setupsavesave facesave forsave for a rainy daysave livessavsav soyutlayıcısısav sports activity vehiclesavasavabonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak