saturation point ne demek?
- Doyma noktası
doyma
- Doymak işi.
- Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması.
- Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması.
- Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba.
- Bir renkser rengin, en yakın renksemez renkten uzaklığını, başka bir deyişle, griden ayrımını belirten özellik; bir rengin anlık derecesi.
- Bir çözücü içinde bir özdeğin bütünüyle ya da en çok oranda çözünmesi.
- Bir molekülde kimyasal bağ yapabilecek tüm elektronların bağlı bulunmaları.
- Bir asit ya da bazın tümüyle yansızlaştırılması.
- Hayvanların yem tüketiminden sonra yeme isteğinin sona ermesi olayı.
- Doygunluk.
saturation bombing
- Yoğun top ateşine tutma
saturation current
- Doyum akimi
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
saturation bombingsaturation currentsaturation divingsaturation of valencysaturation statesaturationsaturation testingsaturation voltagesaturatesaturate tosaturatedsaturated airsaturated compoundssaturasaturablesaturantsaturasyonpointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria