saturate ne demek?
- Gına getirmek, bombalamak
- Islatmak, sırılsıklam etmek
- Doygun hale getirmek
gına
- Zenginlik, bolluk.
- Bıkma, usanma.
- Zenginlik. Yeterlik.
Disgust.
Weariness.
Boredom.
Wealth.
Sufficiency.
saturate to
- doyma durumuna getirmek,doymak
saturated
- Satüre edilmiş
- Koyu, canlı (renk)
- Doymuş