sarkıntılık etmek ne demek?
- Laf atmak. Özellikle kadına çeşitli yollarla sataşmak, rahatsız etmek; musallat olmak.
Sarkıntılık yapacak herif, sabahtan akşama kadar kızın yolunu gözler mi?
A. Ümit - Grope.
- To make improper remarks or overtures to a woman.
- To assault a woman indecently by pinching.
- Nudging.
- To make amorous advances.
- Molest.
sarkıntılık
- Genellikle kadınlara sataşma, laf atma, rahatsız etme, huzur bozma, tasallut.
- Molestation.
- Man's making improper remarks or overtures to a woman.
- Indecent assault.
- Importunity.
sarkıntı
- Asılı kalmak, sallanmak
- Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
- Sataşma, takılma.
- Droop.
- Hang.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.