sandalyesiyle beraber omuzlarda taşımak ne demek?
Chair smb. off.
chair
- Sandalye
- Sandalyeye oturtmak, makama geçirmek, yetki vermek, başkanlık etmek, yönetmek
- Başkan! (parlemento)
- Makam
- Kürsü
- Başkanlık sandalyesi
- Elektrikli iskemle
- Sedye
- Tahtırevan
- Rayı traverslere bağlamak için kullanılan bir cins destek
sandalyesiz
- Sandalyesi olmayan.
- Koltuktan inmiş, koltuğunu kaybetmiş.
Which is devoid of chairs; (suite of furniture) which contains no chairs.
Ââ bakan minister without portfolio.
sandalyesiz bakan
- Belirli bir bakanlık örgütü bulunmayan, devlet bakanı.
[sandalyesiz bakan] minister without portfolio.
Minister without portfolio.
beraber
- Birlikte, bir arada
- -e rağmen, -e karşın
- Aynı düzeyde
- Birlikte bulunan.
Together.
With.
Equal.
Level.
Accompanying.
Abreast.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sandalyesizsandalyesiz bakansandalyesandalye arkalığısandalye arkası örtüsüsandalye ayak desteğisandalye kavgasıberaberberaber bulunmakberaber çalışanberaber çalışmakberaber düşüp kalkmakberaber gitberaber götürmekberaber imzalayan kimseberaber mızenend her şeyberaber olmakberaberaaberaatberaat etmekberaat ettirmek