salon aydınlatma ana çevirgeci ne demek?
- Seyirci salonunun, dinlenme yerlerinin ve seyircinin bulunduğu yerlerin ışıklarını açıp kapayan ana çevirgeç.
House board, house switch-board.
Jeu d'orgue pour la salle
salon
- Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda
- Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer.
- Dükkân, mağaza.
- Bk. seyir yeri
- Sinemanın, film gösterimini izleyenlere ayrılmış, sıra koltuklu, önde görüntülük, arkada gösterim odacığı, yanlarda çıkış kapıları, üstte balkonları bulunan geniş yeri.
An apartment for the reception of company; hence, in the plural, fashionable parties; circles of fashionable society.
In the 18th and 19th centuries, a government-sponsored exhibition named after a room in the Louvre where court painters exhibited their works.
Closed body style appellation first used by Cadillac with new 1915 V8 production; Fr word meaning 'lounge' or 'drawing room' In England the equivalent term was 'saloon'; the 'salon' gave way to the 'sedan' in America.
The official annual or biannual French art exhibition in nineteenth-century Paris organized by a body of judges who tended to award academic style and subjects.
Commercial establishment offering a product or service related to fashion.
salon adamı
- Kadınlı erkekli özel toplantılara katılan, bu gibi yerlerde nasıl davranılacağını iyi bilen ve durumuyla dikkati çeken adam.
Man about town.
Man-about-town.
aydınlatma
- Aydınlatmak işi.
- Sahnelerin ışıklandırılması işi.
- Alıcının önünde yer alan konunun ya da görünçlüğün ışıklandırılması.
- Nesneler ve çevrelerinin görülebilmesi amacıyle ışık uygulanması.
- Aydınlatma.
- Bir nesne üzerine gönderilen ışık miktarı, I=F/S; I: aydınlatma şiddeti F: manyetik alan gücü S: yüzey alanı.
- Muayene amacıyla bir organın, nesnenin veya boşluğun ışıklandırılması.
Lighting.
Enlightenment.
Clarification.
ana
- Çocuğu olan kadın, anne
- Yavrusu olan dişi hayvan.
- Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.
- Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü.
- Velinimet.
- Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü.
- Temel, asıl, esas
- Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır.
- (Ani. C.) Gece yarısı vakitleri. (Osmanlıca'da yazılışı: ânâ)
- (İnv. C.) Nahiyeler, taraflar. (Osmanlıca'da yazılışı: a'nâ)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
salonsalon adamısalon almaksalon aydınlatmasısalon bitkilerisalon cimnastiğisalon çamısalon çiçeğisalon eğimisalon gösterisiSaloi koyunusaloi sheepsalolsalomesalomonaydınlatmaaydınlatma alanıaydınlatma aracıaydınlatma armatürüaydınlatma aygıtıaydınlatma aynasıaydınlatma bombasıaydınlatma dağıtım tablosuaydınlatma donanımıaydınlatma donatımıaydınlataydınlatanaydınlatan şeyaydınlatıcıaydınlatıcı ek