salaş ne demek?
- Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân
Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış?
A. Gündüz - Tahtadan yapılmış (baraka)
Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz.
R. N. Güntekin Down at heels.
Out at heels.
Booth.
Market stall.
Temporary shed.
Wooden booth or market stall.
Temporary wooden shack or shed.
Shed-like.
salaşpur
- Seyrek dokunmuş, astarlık ince bez
sala
- Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua
- Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
- Küçük başlı kadın.SA'LA : Zaid dişli kadın. (Müz: Es'al) (Osmanlıca'da yazılışı: sa'la)
- Namaza davet için çağırmak. Minarede okunan salavat, dua. (Kelimenin aslı "Essalat" veya "Salat" dır.) (Osmanlıca'da yazılışı: salâ)
- Kellik. Baş tepesinin saçı dökülüp açık olması.
- Bela, afet. (Osmanlıca'da yazılışı: sal'a)
Cinda at end of 19th century involved in dealings with Germans.
Or Salavana, the grove of sal trees near Kusinagara, the place of the Buddha's death.
Music, a song, to sing, to play music, to make music.