sadıra şifa vermek ne demek?
- Gönlü, yüreği rahatlatmak, ferahlatmak.
sadıray
- (bkz. sadır)
sadır
- Çıkan, görünen.
- Göğüs, sine.
- Yürek, kalp.
- Kazaskerlere verilen unvan.
- Sadrazam.
- hayrette kalan, şaşıran
- Sudur eden, çıkan, meydana gelen.
(abbr.
For saat) hr.,.
şifa
- Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma.
- Organizmanın kendi kuvvet ve koruma sistemleriyle kendisindeki bir hastalığı yok etmesi veya hastalık yapıcı etkilerden korunmaya gayret etmesi.
- iyi olma, kurtulma
Cure.
Healing.
Recovery of one's health.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.