sağanak yağmur ne demek?
- Curtain of rain.
curtain
- Perde
- Perdelemek
- Tiyatro perdesı
- Perdeyi kapatmak
- (argo) mahvolma, ölüm
sağanak yağmak
- Come down in sheets.
sağanak
- Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmur
- Kısa süreli, çok yeğin ve iri taneli yağmur.
- Drench.
- Shower.
- Heavy shower.
- Rainfall.
- Downpour.
- Squall.
- Down pour.
- Flurry.
yağmur
- Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- Çok ve sık düşen, gelen şey.
- Çokluk, bolluk.
- İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
- gökten damlalar halinde düşen su
- Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
- Pluvial.
- Pluvious.
- Barrage.
- Waterworks.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sağanak yağmaksağanaksağanalpsağansağangillersağasağa abomazum deplasmanısağa ayarlasağa ayarlamaksağa bükülensağsağ açıksağ akçesağ arkasağ arka tekerlekyağmuryağmur alan tarafyağmur ana borusuyağmur bombasıyağmur borusuyağmur boşanmakyağmur boşanmasıyağmur bulutuyağmur büyüsüyağmur çiseliyoryağmayağma eden kimseyağma edilebiliryağma etmekyağma gitmek