sınırlama getirmek ne demek?
Limit, restrict.
sınırlama
- Sınırlamak işi.
- Tahdîd.
Localisation.
Clampdown.
Confinement.
Limitation.
Qualification.
Restraint.
Restriction.
Circumscription.
sınırlama durumu
- + GA > + A yönelme durumu eki ile + ÇA eşitlik durumu ekinin birlikte kullanılması ile oluşan, mekânda ve zamanda sınırlama gösteren durum. Örnekler için bk. sınırlama eki.
Limitative case.
Cas limitative
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
Bring.
Bring along.