sıkma canını ne demek?
- Buck up.
buck
- Itiraz etmek
- Sıçramak
- Sıçrayıp binicisini düşürmek
- Sıçramak (at)
- Sıçrayıp binicisini sırtından atmak
- Karşı gelmek, itaatsizlik etmek
- Sallanarak gitmek (araba)
- Erkek geyik, antilop, tavşan, koyun veya keçi
- Erkek hayvan
- Aldırışsız delikanlı
sıkma
- Bir tür pantolon veya şalvar.
- Bayat ekmeğin su ile ıslatılıp sıkılmasıyla elde edilen malzemeyi un, tuz ve suyla yoğurup hamur durumuna getirdikten sonra arasına kavrulmuş soğan, peynir konularak pişirilen bir yemek.
- Sıkılmaya, suyu alınmaya elverişli (portakal).
- Dar bir tür kadın yeleği.
- Sıkmak işi.
- Basınç yardımıyla bir araya sıkıştırma veya biçimlendirip kalıplaştırma, yağı veya öz suyu basınç altında özüte etme işlemi.
- Squeeze.
- Pressing.
- Tightening.
- Squeezing.
sıkma baş
- Kadınların ince bir kumaşla saçlarını sararak yaptıkları bir saç bağlama biçimi.
- Bu biçimde taranan saçın bir örtüyle tamamen kapatılmış hâli.
- Bu biçimde giyinen kimse.
caı
- Cai
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkmasıkma başsıkma bileziğisıkma boyuttutarısıkma efektisıkma eksıkma gerinimisıkma kolusıkma makinesisıkma peynirsıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçasıcanını acıtmakcanını almakcanını bağışlamacanını bağışlamakcanını bağışlamamakcanını çıkarmakcanını dar atmakcanını dişine takmakcanını feda etmecanını feda etmekcanın cehennemecanın sağ olsuncanına acımamakcanına değmekcanına düşkün