buck ne demek?
- Sıçramak
- Itiraz etmek
- Sıçrayıp binicisini düşürmek
- Sıçramak (at)
- Sıçrayıp binicisini sırtından atmak
- Karşı gelmek, itaatsizlik etmek
- Sallanarak gitmek (araba)
- Erkek geyik, antilop, tavşan, koyun veya keçi
- Erkek hayvan
- Aldırışsız delikanlı
- Dolar
sıçramak
- Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak.
- Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak
- Yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak
- Yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek
- Jump.
- Bounce.
- Leap.
- Skip.
- Start up.
- Vault.
buck board
- Iki kişilik esnek ve uzun araba
buck fever
- Tecrübesiz avcının heyecanı