sıfat ne demek?
- Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği
Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder.
R. H. Karay - Bir ismi, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad.
- Yüz, kılık ve dış görünüş
Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu.
F. R. Atay - Bk. sıfat
- (Derleme.. san, ulak, katmaç) Bir adı niteleyen veya belirten sözcük: Beyaz ev, güzel çocuk, beş gün, bu kitap, hangi kız, bazı olaylar vb.
- Bk. öznitelik
- Bk. yüklenç
- Tabi tohumlama.
- Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti.
- (Sıfat. C.) Sıfatlar, vasıflar. (Osmanlıca'da yazılışı: sıfât)
Natural breeding.
Adjective.
Adjectival.
Determinant.
Epithet.
Title.
Attribute.
Attribution.
Attributive.
Capacity.
Character.
Role.
Quality.
Appearance.
Aspect.
Position.
Honorific.
Nickname.
Designation.
Person.
Adjectif
sıfat
- Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği
- Bir ismi, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad.
- Yüz, kılık ve dış görünüş
- Bk. sıfat
- (Derleme.. san, ulak, katmaç) Bir adı niteleyen veya belirten sözcük: Beyaz ev, güzel çocuk, beş gün, bu kitap, hangi kız, bazı olaylar vb.
- Bk. öznitelik
- Bk. yüklenç
- Tabi tohumlama.
- Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti.
- (Sıfat. C.) Sıfatlar, vasıflar. (Osmanlıca'da yazılışı: sıfât)
sıfat zamir
- Bazı dillerde zamir gibi kullanılan ve bir sıfatla bir zamirden ibaret olan takım. Fransızca celuici, chacun gibi.
Adjectif - pronom
sıfat cinsinden
Adjectival