sürterek ses çıkarmak ne demek?
- Grate
grate
- Sinirlendirmek, gıcık etmek
- Demir parmaklık
- Rendelemek
- Izgara, ocak ızgarası
- Sürterek ses çıkarmak
- Gıcırdatmak, gıcırdamak
- On ile üzmek, sinirlendirmek
- Gıcırdatmak (diş)
- Sürtünerek ses çıkarmak
- Pencere kafesi, ızgara
sürterek parlatmak
- Grind
sürterek yara yapmak
- Gall.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.