grate ne demek?
- Rendelemek
- Izgara, ocak ızgarası
- Sürterek ses çıkarmak
- Gıcırdatmak, gıcırdamak
- On ile üzmek, sinirlendirmek
- Gıcırdatmak (diş)
- Sürtünerek ses çıkarmak
- Sinirlendirmek, gıcık etmek
- Pencere kafesi, ızgara
- Ocak
- Demir parmaklık
- Maden filizini ayırmaya mahsus kalbur.
rendelemek
- Rende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek.
- Rende ile ufak parçalara ayırmak.
- Pürüzlerini gidermek. Rende ile düzlemek, pürüzlü yerlerini kazımak. Rende ile ufalamak.
- Grate.
- Plane.
- Rasp.
- Shave.
- To plane.
- To grate.
- To grade.
grate on
- -e sürtünerek/çarparak ses çıkarmak.
grate on the ear
- Kulak tırmalamak