sözvarlığı düzeyi ne demek?
Grade level
grade
- Not vermek
- Derecelendirmek
- Düzeltmek, düzenlemek
- Türüne göre kimi zaman damarlarının sıklık ve paralellik düzeyinden doğan güzelliği ile, kimi zaman üzerindeki figürlerin düzgünlüğü ve çekiciliği ile ölçülen; bir taneden dört taneye kadar yan yana konulabilen A harfleri ile derecelendirilen; kerestenin fiyatı için belirleyici olan ağaç ve kereste özelliği.
- Derece, mertebe
- Cins
- Sınıf
- Meyil (yol)
- Tabaka
- Sınıflamak, sınıflandırmak
sözvarlığı
- Bir dildeki sözcüklerin, deyimlerin, terimlerin kalıplaşmış sözlerin, atasözlerinin oluşturduğu bütün vokabüler.
düzeyinde olmak
Rule.
düzey
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
Level.
Grade.
Plane.
Degree.
Pitch.