sözlü kanıt ne demek?

  1. (en)Parol evidence.

parol

  1. Davada müdafaa veya itham yollu söz
  2. Sözlü, şifahı.
  3. Sözlü, yazılı olmayan

sözlü anlaşma

  1. (en)Gentleman's agreement.

sözlü bildirim

  1. İlgili yasada belirtilen tecim niteliğinden yoksun kimi mallara ilişkin gümrük işlemleri için, gerekli bilgilerin gümrüğe ağızdan bildirilmesi.
  2. (en)Oral declaration.
  3. (fr)Déclaration orale

kanıt

  1. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz
  2. Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil.
  3. Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.
  4. Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.
  5. Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanı verici belge, delil.
  6. Ümidi tamamen sönmüş. Ye'se düşmüş, ümitsiz, kederli, hüzünlü.
  7. (en)Evidence, proof.
  8. (en)Proof.
  9. (en)Evidence.
  10. (en)Argument.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sözlü anlaşmasözlü bildirimsözlü boşinançsözlü dilsözlü filmsözlüsözlü geleneksözlü göreneksözlü gözdeğmesinden korunmasözlü haberlesmesözlesözle ifade edilemeyensözle ifade etmeksözle saldırısözle saldırılmakkanıtkanıt ileri sürmekanıt isteyenkanıt niteliğinde sözkanıt olarak göstermekkanıt olmakanıt olmakkanıt oluşturankanıt türündenkanıta dayanankanıkanı ayaklıkanı bozukkanı çokkanı donmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın