sönmekte olan ateş ne demek?
- Embers.
sönmek
- Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak
- Parlaklığını, ışığını yitirmek.
- Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek.
- Yanardağ etkinliğini yitirmek.
- Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek
- Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek
- Ses duyulmaz olmak.
- Tükenmek, yok olmak, yitmek
- To die down.
- To go out.
sönme
- Sönmek işi.
- Remission.
- Dieing down.
- Going out.
- Fading out.
olan
- Olmak eyleminin şimdiki zaman ortacı.
- Pron. one.
ateş
- Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr.
- Tutuşmuş olan cisim.
- Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç.
- Patlayıcı silahların atılması.
- Vücut ısısı
- Öfke, hırs, hınç
- Kırmızı, alev renginde olan.
- Coşkunluk, coşku
- Büyük üzüntü, acı
- Humma.