olanak veren ne demek?

  1. (en)Permitting.

olanak vermek

  1. (en)Make possible, enable, admit of, permit.

olanak vermemek

  1. (en)Make impossible, prohibit, forbid.

veren

  1. (en)[veer (de) ] feather, quill; spring; ferryboat.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

olanak vermekolanak vermemekolanak irdelemesiolanak sağlamakolanak tanımakolanakolanakçılıkolanakdışıolanaklıolanaklı bileşimlerolana aykırı koşullu önermeolanolan bitenolan olduolaola kiolabildiğinceolabildiğince çabukolabildiğince faydalanmakverenveren el, alandan üstündürveren eli herkes öperveren kimsevereni düzenleverevere verme verişvereceğini alacağına saymaverecekverecekliverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın