reside in ne demek?
- Dayanmak
- İkamet etmek
- Bağlı olmak
dayanmak
- Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
- Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak.
- Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek.
- Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
- Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
- Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak.
- Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek
- Varmak, ulaşmak
- Stand the racket.
- Last.
reside
- Sakin olmak, mukim olmak.
- Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
- Ulaşmış.
- Oturmak, ikamet etmek.
- Bulunmak, ait olmak.
residei hitam
- Sona ermiş, hitam bulmuş, bitmiş. (Osmanlıca'da yazılışı: reside-i hitâm)
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
resideresidei hitamresidencresidenceresidence permitresidence timeresidencyresidentresident commissionerresident communityresi zu zenebresiberesres gestaeres judicatares nulliusresainin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree