receive only terminal ne demek?
- Salt alıcı uçbirim
- salt alıcı uçbirim
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
- Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
- Absolute.
receive
- Almak
- Kabul etmek
- Haber almak
- Anlamak, kavramak
- Taşımak, kaldırmak
- Uğramak, maruz kalmak
- Almak, teslim almak, kabul etmek, çekmek (yayın), parasını almak, karşılamak (haber vb.), uğramak, kaldırmak, başına gelmek, ağırlamak, evsahipliği yapmak, aşai rabbani ayininde ekmek ve şarap almak
receive a blow
- Yumruk yemek
only
- Sadece
- Başhemşire vakarlı
- Yalnız, ancak, başlı başına
- Tek, biricik, ancak, ağırbaşlı
- Bir tek, eşsiz, biricik, yegane
- Bundan başka, yalnız, fakat
terminal
- Otobüs, uçak vb. taşıtların yolcularını ilk aldığı veya son bıraktığı yer
- Bilgisayar ucu
- Uçta bulunan
- Son, bitim
- Bkz. duralga
- Sona ait
- Station.
- Town lying at the end of a railroad; more properly called a terminus.
- Station where transport vehicles load or unload passengers or goods a contact on an electrical device at which electric current enters or leaves electronic equipment consisting of a device providing access to a computer; has a keyboard and display causing or ending in or approaching death; 'a terminal patient'; 'terminal cancer' relating to or occurring in a term or fixed period of time; 'terminal examinations'; 'terminal payments' of or relating to or situated at the ends of a delivery route; 'freight pickup is a terminal service'; 'terminal charges'.
- Point of entry to a multi-user server like dale or chip or bullwinkle; terminal-emulator programs allow individual computers to connect to servers and manipulate mail or read news without actually interacting as equals; for example, the mail you read using the Pine program doesn't actually reside on your desktop computer until you execute the commands that move it over to your physical location With full Ethernet connections the interactions will be tighter and more flexible: an instructor in Voorhies could leave the office computer on and log into it from home, and thence move around the network backbone with ease.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
receivereceive a blowreceive a good educationreceive a pardonreceive bufferreceive modereceive onlyreceive operationreceive powerreceive refusalreceivablereceivable accountreceivable debtreceivable itemreceivablesonlyonly by forceonly childonly daughteronly for showonly heironly ifonly justonly just enoughonly onceonlaronlar beni tam uyuyorlaronlar beni tam uyuyorlar.onlar içinonlar kümesi