rampa etmek ne demek?
- Taşıt bir yere, bir şeye ya da bir başka taşıta yanaşmak.
rampa
- Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek veya boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set.
- Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç.
- Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek.
- Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması.
- İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk.
- Fr. İki geminin birbirine veya bir geminin iskeleye yanaşıp bitişmesi.
- Ramp.
- Access ramp.
- Gradient.
rampacı
- Deniz savaşlarında, borda bordaya savaşıldığında karşı gemiden gelen saldırıları önleyen veya düşman gemisine atlayıp savaşan er
- Eski deniz muharebelerinde yakından dövüşerek zabtedilmek istenilen bir düşman gemisine hücumla borda bordaya gelindiği sırada düşman gemisindeki askerlerin vuku bulacak hücumunu menetmek için güverteye yayılan silahendazlar.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.