rampant ne demek?
- Coşmuş, azgın, öfkeli
- Sınır tanımayan, başıboş
- Yaygın
- Şahlanmış, şaha kalkmış.
- Her tarafa yayılan (bitki)
- Arka ayakları üzerine kalkmış
rampancy
- Şaha kalkma, şahlanma, kudurma, taşkınlık, aşırılık
- Şaha kalkma, şahlanma
- Ifrat, haddi aşma.
rampa
- Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü
- Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek veya boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set.
- Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç.
- Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek.
- Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması.
- İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk.
- Fr. İki geminin birbirine veya bir geminin iskeleye yanaşıp bitişmesi.
- Ramp.
- Access ramp.
- Gradient.