prisoner on remand ne demek?

  1. Tutuklu

tutuklu

  1. Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, mevkuf
  2. Yargıç kararı ile tutuklarevine alınan kişi.
  3. (en)Prisoner, arrested person.
  4. (en)Imprisoned.
  5. (en)Under arrest.
  6. (en)Prisoner.
  7. (en)Detainee.
  8. (en)Prisoner on remand.
  9. (en)Inmate.
  10. (en)Person who is under arrest.

prisoner

  1. Mahpus
  2. Tutuklu kimse
  3. Esir, tutsak
  4. Tutuklu, hükümlü

prisoner at the bar

  1. Sanık, yargılanan sanık

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

remand

  1. Mahkemeye kadar tutmak, tutmak (hapiste), mahkemesini ertelemek (tutuklu), geri göndermek (tutuklu), iade etmek (tutuklu)
  2. Geri göndermek, iade etmek
  3. Bir mahpusun sorgusunu tamamlamadan başka soruşturma yapılmak üzere kendisini hapishaneye iade etmek
  4. Geri gönderme, bir mahpusu hapishaneye iade etme.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

prisonerprisoner at the barprisoner campprisoner of stateprisoner of warprisonprison authorityprison breakerprison breakingprison camppriseprise listprisedprismprism binocularsonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın