prisoner ne demek?
- Tutuklu kimse
- Esir, tutsak
- Tutuklu, hükümlü
- Mahpus
tutuklu
- Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, mevkuf
- Yargıç kararı ile tutuklarevine alınan kişi.
Prisoner, arrested person.
Imprisoned.
Under arrest.
Prisoner.
Detainee.
Prisoner on remand.
Inmate.
Person who is under arrest.
prisoner at the bar
- Sanık, yargılanan sanık
prisoner camp
- Esir kampı