plak çalma zamanı ne demek?
- Needle time.
needle
- Dikmek, iğnelemek, sinirlendirmek, iğne ile delmek, alkol derecesini artırmak
- Iğne
- Örgü şişi
- Tığ
- Iğne gibi şey, sivri şey
- Ucu sivri dikili taş veya kaya
- Pusula ibresi, ibre
- Çamlarda iğne yaprak
plak
- Sesleri kaydetmek ve kaydedilen sesleri yeniden pikap veya gramofonda dinlemek amacıyla hazırlanan plastik daire biçiminde yaprak
- Metal nesne, plaka.
- Plak, dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir. Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır. Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür.
- Üzerine ses saptanan, çeşitli özdekten yapılma teker.
- Sürüngenlerde bulunan ve vücudu dıştan örten pul biçiminde boynuzsal parçacıklar; herhangi bir yassı parça.
- Birkaç virüs üreme devresi sonunda bitişik hücrelerin ölmesi veya erimesiyle hücre tabakasında meydana gelen yuvarlak ve açık renkli bölgeler.
- Gramophone record, record, disc (disk), (ABD) disc (disk) phonograph record.
- Record.
- Disk.
- Phonograph record.
plak bozulmak
- Can sıkmak.
çalma
- Hırsızlık, sirkat
- Başa sarılan sarık.
- Çalınmış.
- Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş.
- Kibrit.
- Çalmak işi
- Sahnede başka bir oyuncunun sözlerinin ya da hareketlerinin etkisini azaltacak yolda, sıra kendisinde olmadığı halde, seyircinin dikkatini kendi üstüne çekme. Öbür oyuncunun oyununuçalma.
- Tendency.
- Stealing.
- Thieving.
zamanı
- Breathing space.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
plakplak bozulmakplak meristemiplak sunucuplak uygulamasıplak veya disk şeklindeplak yatağıplakaplaka aydinlatma lambasiplaka haline getirmekplaplacabilityplacableplacardplacard toçalmaçalma cinselliğiçalma elin kapısını, çalarlar kapınıçalma fenomeniçalma hastalığıçalma olayıçalma sesiçalmacıçalmaççalmadan oynamakçalçalaçala çalaçalabçalacak