passenger lounge ne demek?
- Yolcu salonu
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- Fare.
- Passenger.
- Pilgrim.
- Traveler.
- Traveller.
passenger liner
- Yolcu gemisi
passenger list
- Yolcu listesi
lounge
- Tembellik etmek, tembel tembel sürtmek
- Tembel tembel dolaşmak
- Uzanmak, yayılmak
- Tembelce uzanmak veya yayılıp oturmak
- Aylakça vakit geçirmek
- Şezlong, divan, sedir
- İstirahat odası, bekleme odası, salon
- Aylaklık
- Tembelce yatış veya oturuş
Türetilmiş Kelimeler (bis)
passenger linerpassenger listpassenger cabinpassenger carpassenger coming topassenger couponpassengerpassenger milepassenger name recordpassenger planepassenpassepassedpassed dividendpasseepassementerieloungelounge aboutlounge awaylounge chairlounge lizardlounge suitloungerloudloud but empty talkloud cryloud hailerloud laughter