passenger plane ne demek?
- Yolcu uçağı
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- Fare.
- Passenger.
- Pilgrim.
- Traveler.
- Traveller.
passenger cabin
- Yolcu kabini
passenger car
- Yolcu vagonu, binek arabası
plane
- Düzlemek.
- Uçak.
- Rendelemek.
- (geometri) düzlem. düzey, seviye. düzlem, düzlemsel.
- Düzeltmek, düzlemek, süzülmek, uçmak (motorsuz), rende ile düzeltmek, rendelemek, planya ile düzeltmek
- Plane tree çınar, bot
- Rende, marangoz rendesi, planya
- Bir çeşit mala
- Düzeltmek, rendelemek
- Üstünu temizlemek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
passenger cabinpassenger carpassenger coming topassenger couponpassenger linerpassengerpassenger listpassenger loungepassenger milepassenger name recordpassenpassepassedpassed dividendpasseepassementerieplaneplane angleplane bitplane coordinatesplane curveplane dişliplane figureplane filletplane geometryplane ideaplanplan kontr planplan aheadplan assetsplan bölgesi