passenger ne demek?
- Yolcu
- Gezgin
- İşten kaytaran kimse
- Beleşçi
- Seyyah, gezmen
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- Fare.
- Passenger.
- Pilgrim.
- Traveler.
- Traveller.
passenger cabin
- Yolcu kabini
passenger car
- Yolcu vagonu, binek arabası