palavra atmak ne demek?
- Abartarak konuşmak, başarılardan abartarak söz etmek
Yalana yakın palavralar savurmaktan kendini alamayan Ragıp Bey, bu sefer tamamıyla masumdu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Uydurma, asılsız bir söz veya haberi gerçekmiş gibi ortaya atmak
- Boast, palaver, romance.
palavra sıkmak
- Draw the longbow.
palavra
- Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber
- Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon.
- Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte.
- (İspanyolca) Mübalağalı söz, yalan söylenen söz.
- Jazz.
- Palaver.
- Talkee-talkee.
- Tall story.
- Shits.
- Tale.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
- Discard.
- Scut ch.