oturuma son vermek ne demek?
- Adjourn
adjourn
- Son vermek (oturum vs)
- Dağılmak, geciktirmek
- Geçmek (bir yere)
- Başka güne bırakmak
- Sonraya bırakmak
- Ertelemek, tehir etmek
- Oturuma son vermek
- Dağılmak
- Oturuma son verme
- İki celse arasındaki müddet.
oturuma son verme
- Adjourn
oturuma son ver
- End session
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
oturuma son vermeoturuma son veroturuma katılmakoturumoturum açoturum açılırkenoturum açmaoturum açma betiğioturulabilir alanoturulabilirlikoturulan yeroturulmaoturulmakoturoturacağı yeri ayarlamakoturacakoturacak yeroturacak yer sağlamasonson adamson ağırlıkson anson and heirson andason anda çözüm bularak kurtulmakson anda kurtarışson anda yetişmekson antik komedyasoso amazed toso and soso asso as to