oturanlara servis yapılan yemek ne demek?
- Sit down.
sit
- Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı.
- Bazı ayrıcalıklar dışında olgunlaşmamış bir hücreyi belirten son ek
- 3d pers.
- Sing.
- Pres.
- Of Sit, for sitteth.
- To suit ; to become.
- Be in session; 'When does the court of law sit?' sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
- Be seated.
- Sit around, often unused; 'The object sat in the corner'.
oturan
- Inhabitant.
- Sitting.
- Snug-fitting.
- Inhabitant sakin.
- Resident.
- Residentiary.
- Residing.
- Sitter.
oturan kimse
- Resident, inhabitant, indweller, occupant, sitter.
- Inmate.
servis
- Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti.
- Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü.
- Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer.
- Burada görevli kimselerin tümü.
- Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı.
- Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer.
- Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu.
- Bk. bakım
- Service.
- Serving.