oturağını tamir etmek ne demek?
- Seat.
oturacağı yeri ayarlamak
- Reseat.
oturacak
- Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey.
- [oturmak] sit, sit down, be seated, take a seat, sit oneself, seat oneself, sit on, fit, live, reside, occupy, dwell in, indwell, inhabit, gear, hang out, locate, lodge, park oneself, perch, room, set, settle, stable, tenant.
tamir
- Onarma, onarım.
- Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
- Onarım. ~ etmek: onarmak.
- Bk. onarım
- Bozuk şeyi düzeltmek. Eski şeyi düzeltip yeni haline getirmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'mir)
- Hurması olan kişi.
- Wrecking.
- Repair.
- Overhaul.
- Mending.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.