servis ne demek?
- Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti.
- Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü.
- Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer.
- Burada görevli kimselerin tümü.
- Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı.
- Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer.
- Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu.
- Bk. bakım
- Service.
- Serving.
- Serve.
- Service station.
- Delivery.
- Round.
- Department.
- Section.
- Service charge.
- Vehicle operated by a business or government office to convey its employees.
- Accomodations.
- Course.
- Non price competition.
bakım
- Bakma işi.
- Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek.
- Emek verme biçimi.
- Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.
- Ve televizyon araçlarının, donatımının bozulmamasını, düzgün işlemesini sağlamak amacıyla gerekli işleri yerine getirme.
- Bir araç ya da aygıtın düzgün çalışması, uzun ömürlü olması için yapılması gereken işlemlerin tümü.
- Hayvanların sabit vücut kondisyonlarında tutulması için gerekli gıdalarla beslenmesi.
- Attendance.
- Custody.
- Handling.
servis alanı
- Service court.
servis arabası
- Bir iş yeri çalışanlarının veya öğrencilerin taşınması için hizmet veren araç, servis aracı.
- Lokantalarda müşteriye hizmet vermek üzere kullanılan tekerlekli araba.
- Bk. çayarabası
- Serving cart.
- Guard's van.