orta heceyi yutmak ne demek?
Syncopate.
orta
- Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre.
- Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
- İyi ile kötü arasındaki durum, vasat.
- Görünür, algılanır durum
- Topluluk içinde, arasında.
- Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.
- Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.
- Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
Middle.
orta açılı ışın
- Bir oyuncu ya da nesne üzerine yumuşak bir eğimle verilen ışık.
Medium-angle beam.
Faisceau moyen
yutmak
- Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek.
- Tam ve doğru söylememek.
- İnanmak, aldanmak, kanmak
- Söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek.
- İyice, eksiksiz olarak öğrenmek
- Işık, ses gücünü, parlaklığını azaltmak
- Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak.
- Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak
- Oyunda bir şey kazanmak.
Absorb.