orak bilemeye mahsus alet ne demek?
- Strickle
strickle
- Dolu zahire ölçüsünü düz silmeye mahsus tahta
- Orak bilemeye mahsus alet.
- Ölçeği doldurup silmek
orak
- Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı.
- Ekin biçme zamanı.
- Ekin biçme işi
- Ekin biçme zamanı.
- Ekin biçme aracı.
- Hasat.
- Hook.
- Sickle.
- Reaping hook.
- Sickles.
orak ayı
- Temmuz.
mahsus
- Özgü
- Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- Özel
- Özellikle.
- Bilerek, isteyerek, kasten
- Şaka olarak, şakadan.
- Duyulan, anlaşılan, hissedilen.
- Belli, ortada, aşikâr.
- Bk. duyulur
- Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan.