olumlu uyuşmazlık ne demek?
- Bir davayı görmekte, iki ayrı yargılığın kendilerini görevli ve yetkili saymaları.
- Conflit, positif d'attribution
olumlu
- Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
- Yapıcı
- Onaylayan, kabul eden, lehte olan.
- Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif.
- Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı.
- Positive.
- Affirmative.
- Assertive.
- Content.
- Favorable.
olumlu alacak
- Alınması, ele geçirilmesiolumlu alacak.
- Recouvrable.
- Recouvrable
uyuşmazlık
- Uyuşmama durumu
- Kelimede, yan yana gelen iki hecede bazı seslerin bulunmayışı. Örnek olarak Türkçede son sesi -k olan bir kelimeye -k ile biten bir ek getirildiğinde ilk -k sesi düşen küçükcük > küçücük gibi.
- Bir davanın görülmesinde ayrı ayrı iki yargılığın kendini görevli ve yetkili saymaması (olumsuzuyuşmazlık) ya da tersine olarak iki yargılığın bu davayı görmekte kendilerini yetkili ya da görevli sayması (olumluuyuşmazlık).
- Dispute, difference, quarrel.
- Disagreement.
- Disaccord.
- Clash.
- Contrariety.
- Disagreeableness.
- Discrepancy.