olumlu ne demek?
- Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
Spor sayfalarını okuyarak toplumumuzdaki olumlu gelişmeleri de izleyebilirsiniz.
N. Cumalı - Yapıcı
Olumlu tip, olumlu sanat diye bir şeyler tutturmuşlardı.
N. Cumalı - Onaylayan, kabul eden, lehte olan.
- Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif.
- Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı.
Positive.
Affirmative.
Assertive.
Content.
Favorable.
Favourable.
Peremptory.
Constructive.
Fruitful.
Sb who has positive outlook.
Helpful.
Useful.
In the affirmative.
Glowing.
Salutary.
Sure.
olumlu alacak
- Alınması, ele geçirilmesiolumlu alacak.
Recouvrable.
Recouvrable
olumlu bağıntı
- Bkz. doğru bağıntı.
Positive correlation.