uyuşmazlık ne demek?
- Uyuşmama durumu
Zamanı ve ortamı ile uyuşmazlığı buradan geliyordu.
H. Taner - Kelimede, yan yana gelen iki hecede bazı seslerin bulunmayışı. Örnek olarak Türkçede son sesi -k olan bir kelimeye -k ile biten bir ek getirildiğinde ilk -k sesi düşen küçükcük > küçücük gibi.
- Bir davanın görülmesinde ayrı ayrı iki yargılığın kendini görevli ve yetkili saymaması (olumsuzuyuşmazlık) ya da tersine olarak iki yargılığın bu davayı görmekte kendilerini yetkili ya da görevli sayması (olumluuyuşmazlık).
- Dispute, difference, quarrel.
- Disagreement.
- Disaccord.
- Clash.
- Contrariety.
- Disagreeableness.
- Discrepancy.
- Disunity.
- Divergence.
- Divergency.
- Division.
- Incompatiblity.
- Incongruity.
- Intransigence.
- Rupture.
- Variable.
- Conflict.
- Controversy.
- Difference.
- Discord.
- Dispute.
- Dissension.
- Dissent.
- Incompatibility.
- Variance.
- Infighting.
- Run in.
- Unconformity.
- Litige, différend, conflit
uyuşmama
- Tutum, görüş, kanıları ölçülen çeşitli kişilerin ya da aynı bireyin yanıtları arasındaki benzemezlik ya da terslik.
- Disagreement.
uyuşmazlık mahkemesi
- Üyeleri Danıştay ve Yargıtayca seçilen ve çeşitli mahkemeler arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili olan mahkeme.
- Court of jurisdictional disputes.
- Arbitral tribunal.
- Court of Jurisdictional conflict.
uyuşmazlık tutanağı
- Uyuşmazlıkta durum saptanılmak üzere yazılan tutanak, (yanlardan birisinin oturuma katılmaması halinde tek yönlü olarak imzalanır.)
- Verbal process of contestation.
- Procès-verbal de contestation