odalarının seviyeleri farklı ev ne demek?
Split level house.
split
- Bölmek
- Yarmak
- Paylaştırmak, bölüştürmek
- Kırmak, yıkmak, mahvetmek, çatlatmak, bölünmek, ayrılmak, kopmak, çatlamak
- Parçalamak, parçalanmak
- Titizlenmek, kılı kırk yarmak, ince eleyip sık dokumak
- Katıla katıla gülmek, gülmekten yarılmak
- Sıvışmak, tüymek.
- Yarılma
- Fisur, yarık, yırtık, çatlak.
odalar birliği
- Üyelerinin çıkarlarını korumak ve desteklemek amacıyla işadamlarınca bölgesel veya ulusal düzeyde oluşturulan örgüt.
Chamber of Commerce.
seviyeleme çözücüleri
- Çözünen asit veya bazların kuvvetlerini aynı seviyeye getiren çözücüler.
seviye
- Düzey
- Türüne göre kimi zaman damarlarının sıklık ve paralellik düzeyinden doğan güzelliği ile, kimi zaman üzerindeki figürlerin düzgünlüğü ve çekiciliği ile ölçülen; bir taneden dört taneye kadar yan yana konulabilen A harfleri ile derecelendirilen; kerestenin fiyatı için belirleyici olan ağaç ve kereste özelliği.
- Bk. düzey
Level.
Equality.
Grade.
Standard.
Plane.
Level düzey.
Rank.
farklı
- Bir resmin parlak kısmı ile gölgeli kısmı arasındaki orantı
- Bkz. kontrast, karşıt
- Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
Different.
Diverse.
Dissimilar.
Unlike.
Varied.
Distinct.
Variant.