seviye ne demek?

  1. Düzey

    Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir.

    R. N. Güntekin
  2. Türüne göre kimi zaman damarlarının sıklık ve paralellik düzeyinden doğan güzelliği ile, kimi zaman üzerindeki figürlerin düzgünlüğü ve çekiciliği ile ölçülen; bir taneden dört taneye kadar yan yana konulabilen A harfleri ile derecelendirilen; kerestenin fiyatı için belirleyici olan ağaç ve kereste özelliği.
  3. Bk. düzey
  4. (en)Level.
  5. (en)Equality.
  6. (en)Grade.
  7. (en)Standard.
  8. (en)Plane.
  9. (en)Level düzey.
  10. (en)Rank.
  11. (en)Degree.
  12. (en)Footing.
  13. (en)Standing.

düzey

  1. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
  2. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
  3. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
  4. Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
  5. Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
  6. (en)Level.
  7. (en)Grade.
  8. (en)Plane.
  9. (en)Degree.
  10. (en)Pitch.

düzey

  1. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
  2. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
  3. Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
  4. Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
  5. Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
  6. (en)Level.
  7. (en)Grade.
  8. (en)Plane.
  9. (en)Degree.
  10. (en)Pitch.

seviye dengeleyici

  1. (en)Level compensator

seviye göstergesi

  1. (en)Level indicator.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

seviye dengeleyiciseviye göstergesiseviye grubuseviye hiperyüzeyiseviye ölçü aygitiseviyeleme çözücüleriseviyeleme kabıseviyelendirmeseviyelendirmeyi kaldırseviyelisevisevi masalısevi oyunusevicanseviceable
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın